Dr. Ali Yalçın,Küçük Millet Meclisi Meclis Üyeleri İle Bir Araya Geldi.
Dr. Yalçın, bağımsız milletvekili adayı olarak fikir, düşünce ve gayelerini, Küçük Millet Meclisine hitaben yaptığı bir konuşma ile açıkladı. Dr. Ali Yalçın, meclis üyeleri ile yaptığı konuşmasında bağımsız düşüncenin özelliklerine, iktidar partinin sahip olması gereken “adalet” duygusuna, sivil toplum kuruluşlarının neden tarafsız olması gerektiğine, sahip olduğu Kürt ve Müslüman kimliğinin siyasete nasıl yansıtacağı konularına değindi.
Bağımsız düşüncenin özgün olduğunu ve güçlü toplumların, güçlü bireyler üzerinden ilerleyerek devam ettiğini belirten Yalçın, bağımsızlığın en önemli özelliğinin “sorgulayıcı” olması olduğunu dile getirdi. Yalçın, siyasi partiler, temsiliyette yetersiz kalmışsa, yani ülkede barışı, huzuru, birliği, toplu katılımı oluşturmada yetersizse, oradaki temsiliyetleri sorgularsınız. Eğer bir iktidarın temel kavramlarını sorgulamazsanız neticede bağımlılar oluşur, dedi.
İKTİDAR EĞER EN ZAYIFIN SESİNİ DUYAMIYORSA, İSTEDİĞİ KADAR GÜÇLÜ OLSUN ZATEN KAYBETMİŞTİR
İktidarın sahip olması gereken en önemli özelliğin “adalet” olduğunu vurgulayan Yalçın, iktidar açısından adaletin kurumsallaşmasının birçok sorunu temelden çözeceğini söyledi. Yalçın; Bugün konuşulan birçok sorunun temelinde adalete olan güvenin zayıflaması yatmaktadır. İktidar eğer en zayıfın sesini duyamıyorsa, azınlığın yani gelecek endişesi taşıyan kendisini garantide göremeyen bir tarafın endişesini, sesini, beklentisini hissedemiyorsa o iktidar istediği kadar güçlü olsun zaten kaybetmiştir.
BARIŞA KATKI VEREMİYORSAK SAVAŞIN, PROBLEMİN, SIKINTILARIN TARAFIYIZDIR
Bugün bahsedilen bütün hususların ya bir mahrumiyetin ya bir zayıf bırakılmışlığın, ya bir ihmal edilmişliğin sorunları olduğunu aktaran Yalçın konuşmasına; Allahu Teâlâ diyor ki: “Biz sizi parmak uçlarınıza kadar farklı yarattık, bakalım hanginiz şakiliğinize yani duruşunuza, konumlarınıza göre iyi, faydalı işler yapacaksınız, hanginiz barışa daha çok katkı vereceksiniz” barışa katkı veremiyorsak savaşın, problemin, sıkıntıların tarafıyız. Hangi inanca, düşünceye, dünya görüşüne, bakışa sahip olursak olalım eğer bizim önceliklerimizin içinde barış, tahammül, kardeşlik, evrensel doğrular ve değerler zemininde bir arada bulunmak yoksa yani insanı onurlandıran, şereflendiren, izzetli kılan, fikri alt yapılardan mahrum isek okumalarımız bizi kardeşliğe, eleştirisel farkındalığa yöneltmiyorsa biz de eksiklik vardır” sözleriyle devam etti.
MİLLETVEKİLLERİNİN NE GETİRDİKLERİNDEN ÇOK, NE GÖTÜRDÜKLERİNE BAKMAK LAZIM
Yalçın, sürekli konuşulan Malatya Milletvekilleri ne getirdi? sorusuna; Milletvekilleri daha getirmeyi bir tarafa bırakın çok şeyi götürmüş zaten. Fabrikalar gitmiş, bölge müdürlükleri gitmiş, bunları götürmüşler. Biz önce neler götürdünüz diye sormamışız ki, bu insanların seçilmesinde halk iradesi yok ki, diyerek cevapladı.
SİVİL TOPLULUKLAR, GÜCÜN ARKA BAHÇESİ OLAMAZ
Dr. Yalçın, üzerinde ısrarla durduğu sivil toplulukların tarafsız olması konusunda şu açıklamada bulundu: Sivil toplulukların nötrdür, yani sivil duruşlar bu kimliklerini kaybederse mutlaka birinin kullanım alanına girer, gücün arka bahçesi değilseniz sivilsiniz; tezleriniz eğer bir iktidarın, herhangi bir gücün yandaşlığını koruyorsa sivil değilsiniz. Sivil mutlaka korunması gereken bağımsız bir duruştur.Yani sivil durursunuz ama iktidarı eleştirirsiniz, önerileriniz olur ama çok ciddi projeler de sunmalısınız. O yüzden bizim buradaki çıkışımız salt aklın, bireyin çıkışıdır. Bize belki her kültürden, her değerden, her bakış açısından oy gelebilir. Önemli olan biz neye talibiz, neyi burada kıvılcımlaştırmak istiyoruz.
DR.ALİ YALÇIN KİMLERİ TEMSİL EDİYOR?
Bana soruyorlar, sen kimleri temsil ediyorsun? Allah beni Kürt kimliğiyle yaratmış. Benim kavmim bir zulmetin, karanlığın, dışlanmışlığın, mahrumiyetin içindeyse bu kavmi özgürleştirecek bütün şeylere taraf olmalıyım.
ALDATAN SİZİ ALLAH İLE ALDATMASIN!
Müslüman’ım, din ve dini kavramlar üzerinden toplumun uyuşturulmasına karşı çıkmalıyım. Çünkü din esasında bağımsız bir kuruluştur, duruştur. Eğer benim aklımı biri din adına sömürüyorsa karşı çıkmalıyım, Allahu Teala’nın dediği gibi; Aldatan sizi Allah ile aldatmasın” Beni kimse dini kavramlar üzerinden aldatmamalı, beni dini bir kimlik üzerinden yönetmek iddiasına sahip olan bir erk, benim sahip olduğum düşünce üzerinden beni sömürmemeli, bu toplumu uyuşturmamalıdır.
BU ŞEHRİN DÜŞÜNEN, SAĞCISIYLA, SOLCUSUYLA, KÜRDİYLE, TÜRKÜYLE, ALEVİSİYLE, SÜNNİSİYLE GELİNİZ ORTAK DOĞRULARDA BULUŞALIM
Biz de sorun şu; düşüncemiz ne olursa olsun ama lütfen en temel mihengi olan herkes için genel geçer doğrulara sahip olalım. Öyle olduğunda göreceksiniz ki bütün hak ve hukuklar kendiliğinden çözümünü bulacaktır. Ama taraf olursanız,
sivilliğinizi kaybedersiniz. Yarın büyürsünüz, sizi birileri bir takım isimlerle sizi dışlar, iktidar ile çok hemhal olmak, yanaşık olmak, iktidarın arka bahçesinde dolaşmak, iktidarın borazanlığını yapmaktan tehlikeli bir şey olamaz. Bu yüzden ben bağımsız kimliğin, bağımsız duruşun en temelinde genel geçer yani hepimizin ortak aklı ile hepimizin kabul edeceği ortak kavramlara davet ediyorum. Kuran’da böyle bir yaklaşım var: Geliniz sizinle bizim aramızda bir doğruda buluşalım, yani Allahu Teala bizi olabildiğince ortak doğruda buluşmaya davet ediyor. Herkesin kabul edebileceği, benimseyebileceği kavramları, doğruları genişletirsek hiçbir iktidar bizim üzerimizden zulümkârlık denemesi yapamaz.
DİKDATORİYEL GELİŞMELERE, TOPLUMSAL SINIFLARIN BİRBİRİNE EZDİRİLMESİNE HEPİMİZ KARŞI ÇIKMALIYIZ
Tüm bireylerin, tüm azınlıkların korunmasına hepimiz taraf oluruz. Bir ayette Allahu Teala diyor ki “biz istiyoruz ki, zayıf düşürenleri iktidar yapalım”, demiyor ki dindarları iktidar yapalım Eğer bir düşünce zayıfın tarafı değilse, zayıfın hak ve hukukunu savunmuyorsa isterse adı da etiketi de ne olursa olsun kesinlikle karşı çıkılması gerekir. Kısacası bu şehrin düşünen, sağcısıyla, solcusuyla, Kürdüyle, Türküyle, Alevisiyle, Sünnisiyle geliniz ortak doğrularda buluşalım. Hepimizin rahatlıkla göğsünü gererek savunabileceği kavramların etrafında kümelenelim.Hiçbir zaman bazılarımız bazılarımızı ötekileştirmenin ve bir takım yerlere götürmenin hesabında ve kitabında olmayalım o zaman göreceksiniz her şey kendiliğinden düzelecek.