Türk Ocakları Malatya Şubesi Başkanı Nadir Günata, savaş şartları yüzünden hayatlarını kaybeden insanlar için kimsenin sevinç duymadığını ve masum insanların hayatlarını kaybetmesinin üzücü bir durum olduğu belirterek “Ne var ki, savaş mağdurlarını etnik kökene, dine göre ayırmak Haçlı zihniyetinin bir yansımasıdır. Balkanlarda, Kafkaslarda, Anadolu’da ölen, öldürülen milyonlarca Müslüman Türk’ün acısına bugüne kadar ‘ortak acı’ diyen başka bir devlet oldu mu? 1915-1922 arasında Anadolu’da Ermeni çeteler tarafından katledildiği sabit olan 520 bin Müslüman’ın torunlarına taziye mesajı yayımlayan oldu mu? diye sordu.
Ülkede Türk Milletine hakaret ederek bir yerlerden ödül ve aferin almayı marifet zannedenlerin olduğunu ifade eden Günata, “Toplam nüfusları 1 milyon 350 bin olduğu halde, utanmadan 1,5 milyon Ermeni’nin öldürüldüğünden bahsedenler var” dedi.Ermenilerin büyük çoğunluğunun o dönem sağ salim sevk mıntıkalarına vardığını belirten Günata, bu durumun da Osmanlı belgeleriyle de sabit olduğunu söyledi.
Papa’nın Ermeni soykırımı açıklamasına da değinen Günata, “Bu apaçık gerçeklere rağmen son olarak Ermeni soykırımından bahseden Papalık, Avrupa Parlamentosu başta olmak üzere birtakım ülkelerin parlamentolarını hakikat adına, insanlık adına ve Türk Milleti adına kınıyoruz” diye konuştu.
Günata açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Türk devletini yönetenlerin ‘tabuları yıkıyoruz’ sloganının cazibesine kapılmadan aklıselim çizgisinde hareket etmeleri gerekiyor. Ermeni meselesinin, basit bir taziye ve özür meselesi değildir. Bu meselenin dün, Türk Milletinin bu topraklarda bin yıldır kesintisiz ve ortaksız süregelen egemenliğine yönelik bir tehdidin aracı olarak gündeme getirilmiştir. Geçen yıl yayınlanan taziye mesajı hiçbir şeye yaramamıştır. Türk devleti haklı olduğu bu konuda dik durmalı, asla taviz kar bir görüntü vermemelidir.
Unutma ki, bizden aslında Türk olduğumuz için, Müslüman olduğumuz için, Hıristiyanlığın ilk yayıldığı bu toprakları vatanlaştırıp Müslüman Türk yurdu yaptığımız için, İstanbul’u fethettiğimiz için, İslamı kimseyi zorlamadan Avrupa’nın göbeğine kadar yaydığımız için, Viyana kapılarını zorladığımız için, Roma’yı fethe kalktığımız için özür dilememiz, diz çökmemiz isteniyor.
Türkleri Avrupa’dan ve Anadolu’dan atam hedefiyle hareket edenler 19.yüzyıl başlarından 1920’lere kadar Balkanlarda, Kafkaslarda, Kırım’da, Anadolu’da 5 milyon civarında Müslüman Türk’ün katledilmesinden sorumludurlar.Bizim medeniyetimiz, bir hoşgörü ve adalet medeniyeti idi. Diğer unsurlar gibi Ermenilerde bu çatı altında huzur içinde yaşadılar. Ermenileri kışkırtan emperyalist odakların yönlendirmesi ve onlarla işbirliği yapan çetelerin sebebiyet vermesiyle ortaya çıkan hadiseler yüzünden kimse Türk Milletini suçlayamaz, özür, tazminat vb. taleplerde bulunamaz. Milletimizin tarihinde soykırım gibi utanç verici bir hadise yoktur, kimse milletimize böyle bir suçlama ile hakaret edemez.”