Dua edelim de fitneci taife bu iki kurbanla kalsın. Fitne; kalbi karartan, imanı çalan, insanı insanlıktan çıkaran tehlikeli bir silahtır.
Denilir ki; “Fitne ve fesatçıların kalbi, kesinlikle aslına rücu etmez, yani doğdukları andaki haline asla dönmez”.
Kalbini fitne ve fesada kilitlemiş insanların özelliği şuymuş;
Yaptıkları işlere bir kulp bularak; her türlü “iftira, yalan, dedikodu, rüşvet, hak gaspı, adaletsizlik” vb. işleri rahatlıkla yaparak kendilerini; “temiz, ahlaklı, dürüst, saygın, hoşgörü sahibi” kişiler olarak takdim ederlermiş.
•
Hadis-i şeriflerle sabit olan bir fitne gerçeği vardır ve şöyle denilir:
“Bir topluluk içerisinde çeşitli sebeplerden dolayı fitne çıktığında açtığı yara bir daha asla kapanmaz. Fitne durmuş ve unutulmuş gibi olsa bile açtığı yaranın izleri silinmez, kalpler eski temizliğine, saflığına ve berraklığına bir daha kavuşmaz”.
Yakın geçmişe kadar birbirleriyle “aile dostları” olan Gökçek ve Arınç’ın düştükleri bu halden, kıyamete kadar çıkmaları mümkün değildir.
İşte bu fotoğraf, fitnenin insanları ne hale getirdiğinin resmidir. Fitneciler bayram ederken, Müslümanlar üzülmektedirler.
Sadece Türkiye’deki Müslümanlar değil, tüm dünyadaki müminler etkilenmektedir. Türkiye, dünya Müslümanlarının güvendikleri ve inandıkları tek İslam ülkesidir.
•
Bilenler bilir bilmeyenler için hatırlatalım. Peygamberimizin de en çok korktuğu kesim fitne taifesi olmuştur.
Bu korku şöyle beyan edilmektedir: “Kur’an-ı Kerim’i bilen ve onun üzerinden fitne çıkaran münafıklardır.
Bir başka hadis-i şerifte de korktuğu fitnecinin, “âlim olan münafıklar”olduğu belirtilmektedir ve şöyle bir hatırlatmada bulunulmaktadır.
“Âlim olan münafıklar, hoşunuza gidecek, sizin tasdik edeceğiniz şeyleri dile getirirler, size zarar verecek işler yaparlar”.
Memleketimiz üzerinde estirilen fitne rüzgârından, yine hadislerde belirtildiği gibi masum ve iyi niyetli Müslümanlar; parlak ve güzel sözlerle, ikiyüzlü, tahripkâr fitneci kesimler tarafından aldatılmaktadır.
•
Günümüzdeki fitne; insanın iradesi elinden alınarak, korku ve baskı yöntemiyle disiplinli bir şekilde yürütülmektedir.
Belli bir organize ve sistemle yürütülen fitne; her türlü medya yoluyla yapılmakta ve yaptırılmaktadır. Şer cephesi ittifak halindedir.
Sayın Arınç ve Gökçek’e bir çift söz:
“Fitne zamanlarında insanlar hakkı batıldan ayırma hususunda büyük şaşkınlık yaşarlarmış. Ne yanlış, ne doğru şaşırmış vaziyetteyiz. Lütfen susun ve ümmeti Muhammedi hayal kırıklığına uğratmayın”.
Efendimiz (s.a.v.)’in şöyle buyurdukları rivayet edilir:
“Ahir zamanda öyle bir zümre zuhur edecek ki, bunlar yaşça genç, akılca kıttırlar. Bunlar konuştukları zaman en hayırlı sözden yani Kur’an-ı Kerim’den ve Hadislerden bahsederler.
Kur’an-ı Kerim’in kendi lehlerine olduğunu zannederler. Hâlbuki kendilerinin aleyhinedir. Ancak imanları gırtlaklarından öte geçmez. Okun hedefi delip geçmesi gibi, dine girip çıkarlar”.